Öğretim ilkeleri öğrenme-öğretme yaşantılarında hedefe ulaşmak için uyulması gereken en temel özelliklerdir. Bunlar:
1) Öğrenciye Görelik:
- Öğrencinin hazırbulunuşluk düzeyi.
- Bireysel farklılıklar
- Her şey öğrenci için yapılır.
Eğer öğretmen yada program geliştirmeci bu 3 unsuru göz önünde bulunduruyorsa öğrenciye görelik ilkesine göre hareket ediyor demektir.
2) Hayatilik ( Yaşama Yakınlık)
- J. Dewey ‘in dayandığı temel eğitim ilkesidir.
- İlerlemeciliğin temelini oluşturur.
- Okulda verilen bilgilerin gerçek hayatta işlevselliği yani işe yararlılığı son derece önemlidir.
3) Etkin Katılım
- Öğrencinin öğrenme-öğretme etkinliklerinde aktif hale getirilmesiyle ilgilidir.
- Öğrenciyi etkin hale getirmek için:
Deney Yaptırma
Tartışma
Gezi – Gözlem
Gibi yöntem teknikler kullanılabilir.
Tartışma
Gezi – Gözlem
Gibi yöntem teknikler kullanılabilir.
4) Somuttan Soyuta
- Araç gereç kullanımı.
- Özellikle soyut kavramların anlatımında günlük hayattan örneklerin verilmesi.
- Anlatılan konu ya da kavramın duyu organları tarafından algılanmasını sağlamaktır.
5) Basitten Karmaşığa
- Öğretilecek olan konu ya da kavramların anlatılma sırasını ve birimlerini belirlemek için kullanılan ilkedir.
- Önce basit ve öğrenci tarafından kolay anlaşılabilecek kavramlar anlatılır daha sonra daha karmaşık konu ve kavramlar anlatılır.
Basit konuların başta verilmesi ve öğrencinin onu anlaması öğrencide akademik öz güveni arttırır.
6) Yakından Uzağa
- Öğretilecek konu ve kavramlar önce öğrencinin yakın çevresinden başlanarak belirlenmeli.
- Öğrenci yakın çevresindeki konu ve kavramları daha kolay ve çabuk şekilde anlamlaştırır ve öğrenir.
- Öğrencinin yakın çevresinden öğrendikleri daha genel konu ve kavramlar için ön bilgi basamağı haline getirilmelidir.
7) Bilinenden Bilinmeyene
- Yeni konunun anlamlı bir şekilde öğrenile bilmesi için öğrencinin ne bildiği belirlenmeli ve yeni konu bu bilgilerden yola çıkarak anlatılmalı.
Ausubel anlamlı öğrenme için ( somuttan soyuta, basitten karmaşığa, yakından uzağa ve bilinenden bilinmeye) bu dört ilkenin önemi üzerinde durarak sunuş yoluyla (anlamlı) öğrenme stratejisi ortaya atmıştır.
8) Açıklık (Ayanilik) İlkesi
- Eğitim programcısının ya da öğretmenin herkes tarafından aynı şekilde anlaşılmasıyla ilgilidir.
- Öğretmen yeni konu ve kavramları anlatırken ne kadar çok duyu organına hitap ederse anlattıkları o kadar açık ve herkes tarafından anlaşılır olur.
9) Sosyallik ( Özgürlük ve Otoriteye İtaat)
- Bireyin yaşadığı toplumun bireye tanıdığı sınırlamalar içinde bireyin olabildiğince özgür davranabilmesidir.
- Sınıf içindeki kuralları öğrencileriyle birlikte hazırlayan öğretmen öğrencilerine özgür bir ortam hazırlamıştır, fakat öğretmen bu ilkeleri okul kuralları ve MEB’in kurallarının dışına çıkaramaz bu noktada ise otoriteye itaat etmiş olur.
10) Bütünlük İlkesi
- Bio-psiko-sosyal bir varlık olan insanın öğrenme-öğretme sürecinde tüm yönleriyle gelişmesi için ders ve etkinliklerin buna göre düzenlenmesidir.
- Öğrencinin bilişsel, duyuşsal, devinişsel ve psikolojik yönleriyle bir bütün olarak ele alınıp değerlendirilmesi anlamına gelir.
- Süreçte verilen bilgilerin birbirini tamamlar nitelikte olması da son derece önemlidir. İlkokullarda hayat bilgisi ya da fen bilgisi gibi derslere yer verilmesi bu ilke ile ilgilidir.
11) Ekonomiklik İlkesi
- Yapılan öğrenme-öğretme etkinliklerinin zaman ve maddi boyutunu oluşturmaktadır. Bir taşta iki kuş vurmak deyimi ile de anlatabiliriz bu ilkeyi.
12) Güncellik İlkesi
- Öğrenme-öğretme sürecindeki bilgiler güncel olmalıdır.
- Öğrencilerin derse ilgisini çekmek için yakın çevreden başlayarak güncel olaylar kullanılabilir.
- Eğer zamandan bahsediliyorsa orada güncellik vardır.
13) Bilgi ve Becerilerin Güvence Altına Alınması
- Bilgi ve beceriler kuşaktan kuşağa aktarılmak için öğrencilere öğretilir. Yani öğrenci kitap veya kaset gibi kullanılır. Bu görüş özellikle çağdaş yaklaşımlardan sonra etkisini kaybetmiştir.
- Bireyin yaşadığı toplumun bireye tanıdığı sınırlamalar içinde bireyin olabildiğince özgür davranabilmesidir.
- Sınıf içindeki kuralları öğrencileriyle birlikte hazırlayan öğretmen öğrencilerine özgür bir ortam hazırlamıştır, fakat öğretmen bu ilkeleri okul kuralları ve MEB’in kurallarının dışına çıkaramaz bu noktada ise otoriteye itaat etmiş olur.